O Bir Efsane, O Bir Dolandırıcı

O BİR EFSANE. O BİR DOLANDIRICI

Gelmiş geçmiş tüm zamanların en büyük dolandırıcılarından birisi de  Sülün Osman. O isminin hakkını vermiş gerçek bir üstad.

Sülün Osman ya da gerçek ismiyle, Osman Ziya Sülün, komik bir o kadar da şaşırtıcı yaşam öyküsüyle Türkiye’nin ilk milli dolandırıcı kralı olarak anılıyor.

Sülün Osman’ın dolandırıcılık hikayeleri efsane olmuş durumda.

Sülün Osman ve zihniyeti bu toplumun acı bir gerçeğini ortaya koyuyor. Türk insanının iflah olmaz dürtüsü, kısa yoldan zengin olmak düşüncesi. Sülün Osman’ın, “beni dolandırmak isteyenleri dolandırdım” sözü ne kadar güzel anlatıyor bu durumu.

Zamanının en büyük dolandırıcısı Sülün Osman’ı yakından tanımak ister misiniz? Buyurun işte size çeşitli kaynaklardan derlediğim Sülün Osman ve İcraatları.

1923’te İstanbul’da doğan Osman Ziya Sülün başta kent meydanlarındaki saatler, şehir hatları vapurları, tramvaylar olmak üzere birçok kamu malını ve tarihi eseri halka satarak ya da kiraya vererek büyük paralar kazanmış. Çevirdiği işler ve yaptığı savunmalarla fıkra gibi bir hayat yaşayan Sülün birçok filme ve kitaba da konu oldu.

Mesleğin inceliklerini Kumkapılı bir Rum olan Aleko’dan öğrendiği rivayet edilen Sülün Osman şık giyinir, çoğunlukla Karaköy civarlarında gezer köyden gelenleri avlardı. Tramvay satar, Galata kulesini satar hatta köprüdeki elektrik direklerini satardı.

Dolmabahçe Sarayı önünde saat ayarlama parası.

Sülün Osman birkaç arkadaşıyla birlikte Dolmabahçe Sarayı’nın önüne gidip beklermiş. Etraf kalabalıklaşınca arkadaşlarına saatlerini ayarlatır sonra da onlardan saat ayarlama parası alırmış. Duruma anlam veremeyen insanların arasından, bir süre sonra dayanamayıp ”Ne yapıyor bu adam?” diye soranlar mutlaka oluyormuş. Bunun üzerine her Türk insanı gibi ”Ne kadar kazanıyorsun sen buradan?” diye muhabbete giren vatandaşlara da geçmiş oluyormuş.

Taksim Meydanı’na paspas…

Dolmabahçe Sarayı önündeki numarasına benzer bir numara bu da aslında. Önce Taksim Meydanı’na paspas serip oradan geçenlerden ‘Burası benim’ diyerek para alıyor, daha sonra ”Ne kadar kazanıyorsun sen buradan” diyenlere komple Taksim Meydanı’nı satıyormuş.

Galata Köprüsü’nü satarken tesadüfen yakalanan Sülün Osman, kendisini sıradan bir dolandırıcı değil, bu işin kitabını yazıp, felsefesini yapmış bir düşünür olarak görüyordu.

Bir başka söylentiye göre, bir zamanlar Fransızlar, sahtekarlığın bilimini yapmaya karar verip, Sülün Osman’ı Paris’e bir konferans vermeye davet etmişler. Söylenti bu ya! Fransızca bilmeyen Osman’a Fransız Büyükelçiliği bir de tercüman tahsis etmiş. Rahmetli bunu her anlattığında, “E neden gitmedin birader” diyenlere, “Tercümana güvenemedim, sahtekar birine benziyordu!” diyormuş.

Sülün Osman’ın dolandırma yöntemini, insanlara havadan çıkar önererek ya da kısa yoldan zengin olma vaadinde bulunarak ellerindeki parayı almak olarak özetleyebiliriz.

Röportajlarında dolandırmaya çalıştığı insanların herhangi birileri ya da fukara olmadıklarını, kolay yoldan para kazanmaya çalışan ve hatta kendisini dolandırmaya çalışan kişiler olduğunu belirtmiştir.

Kısaca Sülün Osman, kısa yoldan zengin olmaya çalışan kerizleri yolmakla hayatını geçirmiştir. Hayatını dolandırma üzerine kurmuş olan bu efsanenin mahkemede ileri sürdüğü savunmalar Türk insanının derinlerindeki zayıflığı gözler önüne seriyor. “Kusura bakma hakim bey. Memlekette Galata Kulesi’ni satın alacak eşekler olduğu sürece ben bu kuleyi satarım.

20 Nisan 1962’de hapisteyken “Alın teri ile Yaşamak” konulu konferans da vermiş olması da insanımıza verdiği en büyük hayat dersiydi.

Benim şahsi kanaatim, Sülün Osman, ülkemizin ilk sosyal mühendislerinden, Türk insanını bu kadar güzel analiz eden ve çözen ilk kişidir.

Günümüzde yaşadığımız Çiftlikbank vb dolandırıcılık olayları ve namlı dolandırıcıların defalarca insanları kandırabilmesi Sülün Osman’ın zihniyetinin devam ettiğini gösteriyor. İhtimal ki Sülün Osman, düşünceleriyle daha uzun müddet aramızda yaşamaya devam edecek.

KAYNAK: GÜLLÜ HUKUK OFİSİ – https://avibrahimgullu.com/o-bir-efsane-o-bir-dolandirici/

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*